Levent Altaş from İstanbul wrote on 7 Ocak 2021 at 16:00:
Prof. Dr. Abdullah Kızılırmak..
Hocaların hocası..
Genç Cumhuriyetimizin yetiştirdiği parlak bilim adamlarımızdan biri..
Bizlerde ayrı bir yeri olan hepimizin sevgili Abdullah hocası..
Kısa sayılacak ömrüne hiç yoktan koca bir Rasathane ve Astronomi bölümü kurmayı sığdırmış..
Bölümüne aldığı o dönemdeki Türkiye'nin en büyük teleskobuyla çift yıldız
gözlemleri başlatmış..
O günlerin deyişiyle İstanbul'un "Astronomi Dükalığı'nı" sarsacak işlere öncülük etmiş..
Geleceğin çoğu hocalarını yetiştirmiş..
Aydın, bilge, ileri görüşlü bir bilim insanı..
Abdullah hoca bana hep '80 ve öncesi yılları çağrıştırır..
Bir nedeni; yaşayanlar bilir her gün bombalı ve/veya silahlı olaylarda gençlerin ikişer üçer birbirini öldürülmesi..
Diğeri, böyle bir zamanda üniversite öğrencisi olarak astronomi okumaya çalışmak..
Bunları anlamak için, özellikle o dönemleri işleyen, o süreçlerden şimdilere nasıl gelindiğini yazan kitapları
günümüz gençlerine ısrarla tavsiye ederim..
Yıl 1980..
İ.Ü. Astronomi yüksek lisans öğrencisiyim ve Kandilli Rasathanesi'nde çalışmaya yeni başlamışım..
Aylardan Şubat..
Öğrenci olaylarının doruğa ulaştığı günler..
Öyle ki; Bu bombalama olaylarından biri bizi de vurmuş..
Rasathane'de çalıştığım bölümden, çok iyi bir konum astronomu, değerli bir arkadaşımızı,
Selahattin Beyazıt'ı bir kafeterya bombalanması sırasında yeni kaybetmişiz..
Abdullah hoca Ege Üniversitesi Fen Fakültesi dekanı..
İlki '78'de İstanbul Silivri'de yapılan UAK'ın 2.sini Üniversitesinde düzenliyor..
Hoca, gözümde o günlerin az sayıdaki Astronomi Starlarından, idollerinden biri..
Ayrıca Kandilli Rasathanesi'ne ve birlikte çalıştığımız Güneş Fiziği'ndeki büyüklerimize özel bir ilgisi,
arkadaşlığı ve sevgisi var..
İlk kez Ulusal bir toplantıya katılmak, bu vesileyle Hocayla karşılaşmak, belki tanışmak, benim gibi bir astronomi
çömezi için apayrı bir heyecan..
Bandırma'dan trenle İzmir'e ulaşıyoruz..
Üniversitenin yurduna yerleşiyoruz..
Fakat yurt ertesi gün bir grup öğrenci tarafından işgal ediliyor..
Gece kalmamızla ilgili sorun çıkıyor..
Sonradan duyuyoruz ki Abdullah hoca öğrencilerle görüşüp işgali kaldırtıyor..
Öğrencinin birinin son gün servis aracımıza binip yüzümüze "özgürlük, barış, demokrasi" gibi kavramları içeren
bir bildiri okuma olayını saymazsak sorunsuz konaklıyoruz..
Abdullah hocayla karşılaştığımda ilk intibalarım: Tahminimden çok daha mütevazı, güleç yüzlü, babacan,
hemen sevip ısınacağınız, zeki olduğu çok belli, muzip olduğu ölçüde sempatik, tonton bir kişilik..
Bir de hiç unutmadığım ne zaman aklıma gelse gülümseyerek hatırladığım minik bir anı: Abdullah hoca
toplantının açılış konuşmasını yaptıktan sonra bir süre, bizim grupça oturduğumuz yerin bir iki sıra önüne oturdu..
O esnada Rahmetli Prof. Dr. Dilhan (Eryurt) hanımın bir öğrencisi yıldız modelleri üzerine bir konuşma yapıyordu..
Konuşma sırasında bir ara Hoca Dilhan hanıma dönüp gülümseyerek "ısmarlama yıldız" dediği hiç aklımdan çıkmaz..
Sanırım idari işleri yoğun olduğu için konferanslar sürecinde kendisini pek göremedik.
Toplantı bitip İstanbul'a döndüğümden bir süre sonra kaldığımız yurtta olayların olduğu jandarmanın
silahlı müdahalesiyle çatışma çıktığı yanlış hatırlamıyorsam ölen ve yaralananların olduğuydu..
Zaten altı ay sonra 12 Eylül Askeri Darbesi oldu..
Darbeden kısa bir süre sonra duyduk ki; Abdullah hoca 1402 sayılı sıkıyönetim yasasıyla görevinden alınmış..
Bir kaç yıl sonra da vefat ettiği haberini üzülerek öğrendik..
Abdullah hocanın vefatıyla ilgili hiç bir ayrıntı bilmiyorum..
Ama şundan gayet eminim ki Hocayı aramızdan ayırmaya bu üzüntü yetmiştir..
Çok yönlü kişiliği ve bilimsel kimliğiyle daha nice çalışmalara damga vuracakken
Abdullah hocamızın zamansız vefatı, camiamızın hala ilk günkü gibi derinden
hissettiği ciddi bir acıdır..
Işıklar içinde uyusun..
Ülkemizde yaktığı bilim meşalesi hepimizi aydınlatıyor daha da aydınlatsın..
Dr. Levent ALTAŞ
Selim O. SELAM from Ankara wrote on 23 Temmuz 2020 at 14:08:
1925 yılında Pınarbaşı/Kayseri’de doğdu. Milli Eğitim Bakanlığı burslusu olarak Ankara Fen Fakültesi Matematik-Astronomi programında öğrenim gördü ve 1947 yılında mezun oldu. MEB bursunun mecburi hizmeti kapsamında 1947-1952 yılları arasında önce Antakya Lisesi’nde sonrasında Ankara Atatürk Lisesi’nde matematik ve astronomi öğretmeni olarak görev yaptı. Mecburi hizmetini tamamlamak üzere Ankara Atatürk Lisesi Matematik öğretmenliğinden Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi Enstitüsü’nde asistanlık kadrosuna 20 Ağustos 1952 tarihli kararname ile naklen atandı. Bilgi-görgüsünü arttırmak ve doktora tezi çalışmalarını yapmak üzere 22 Eylül 1954 ile 21 Mart 1956 tarihleri arasında, kazanmış olduğu Alexander von Humboldt Vakfı bursu ile Almanya Heidelberg Üniversitesi Königsthul Gözlemevi’nde çalışmalarda bulundu. “Meteorit Tozlarının Günlük Miktarlarının Ölçülmesi için Objektif Bir Metod” başlıklı tezi ile, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nden 29 Nisan 1957 tarihinde “Fen Doktoru” ünvanını aldı. Ankara Üniversitesi Rasathanesi’nin mevcut gözlem araçlarının daha etkin kullanılması amacıyla eğitim almak üzere Rasathane tarafından Carl Zeiss firmasında staj yapmak üzere 20 Temmuz 1959 tarihinde 6 ay süreli olarak Almanya’ya gönderildi. 22 Haziran 1961 tarihinde Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Profesörler Kurulu tarafından Doçent kadrosuna atandı. 11 yıl süreyle Ankara Üniversitesi Astronomi Enstitüsü’nün eğitim-öğretim ve araştırma çalışmalarına değerli hizmetler verdi. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’ne 1954 yılında gelen ve Astronomi Enstitüsü’ne bir rasathane kazandıran Prof. Dr. Egbert A. Kreiken’le beraber büyük özveri ile çalıştı. 7 Ocak 1963 tarihinde Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’ndeki görevinden Ege Üniversitesi Fen Fakültesi’ne naklen atandı. Ankara’da Rasathane kurulma çalışmalarında elde ettiği deneyimlerini 1963 yılında geçtiği Ege Üniversitesi’nin gözlemevi kurma çalışmalarına aktardı. Ege Üniversitesi’nde 1963’de Astronomi Kürsüsü’nü, 1965’de ise Ege Üniversitesi Gözlemevi’ni kurdu. 1975-1976 yılları arasında, Fırat Üniversitesi Fen Fakültesi Kurucu Dekanı olarak görev alan Kızılırmak, 1966-1981 yılları arasında, E.Ü.F.F. Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölüm Başkanlığı ve 1976-1981 yılları arasında da iki dönem E.Ü.F.F. Dekanlığı görevlerini yaptı. 1965’de Fen Dergisinin kurucuları arasında idi ve 1965-1971 yılları arasında derginin düzenleme kurulunda üye olarak yer aldı. Yazdığı Türkçe gökbilim ders kitaplarıyla (Logaritma ve Sayı Çizelgeleri, Küresel Astronomi, Güneş Sistemi, Gök Mekaniği, Astrofiziğe Giriş ve Gök Atlası), Gökbilim Terimleri Sözlüğü’yle (1969), Türk Ansiklopedisi gökbilim terimlerine katkısıyla (1961-1969 arasında 87 terim) ve ülkemiz Ulusal Gözlemevi kurulma çalışmalarındaki öncülüğüyle ülkemiz gökbilimine önemli katkılar sağladı. Çalışkan, vatansever ve demokrat kişiliği ile tanınan Prof. Dr. Abdullah Kızılırmak, 1981 yılında E.Ü.F.F. Dekanı iken, zamanın askeri yönetimince görevinden uzaklaştırıldı ve 4 Aralık 1983 yılında vefat etti. Prof. Dr. Abdullah Kızılırmak, ölümünden sonra, 1996 yılı TÜBİTAK Hizmet Ödül’üne layık görüldü.
kaynak: http://astronomy.science.ankara.edu.tr/calisanlar/